17 Mart 2013 Pazar

SEREBRAL PALSİ SEN NASIL BİRŞEYSİN??

Aslında günlerdir bu satırları yazabilmek için hiç elim tuşlara gitmedi çünki biliyorum ben bu satırları yazarken çok üzüleceğimm...hayatımın, kaderimin, yaşam tarzımın tamamen değiştiği o gün ve yüreğime o korun düştüğü ilk gece........!!!
7 EYLÜL 2004.....Evde inanılmaz bi telaş koşturmaca ve heyecan vardı... bugün ablamın düğün gecesiydi ve ben 2 günlük yoğun sancılarla dişimi tırnağıma takıp ablamı beyaz gelinliğinin içinde görmek için düğün salonunda doğum yapmayı bile göze almıştım... çok duygusaldım o gece biliyordum 1 saate kalmaz doğuracaktım kendimi olabildiğince kasmıştım ve mütemediyen ağlıyordum... neyse uzun lafın kısası eve döner dönmez sancılarım dahada arttı ve ben artık o soğuk ameliyathanede, o berbat yeşil önlüğün içinde ve doğum masasındaydım en son doktorumun bana "yolun sonuna geldik ha Aylin" dediğini ve bebeklerimin karnımdaki son tekmesini hissettiğimi hatırlıyorum... hangi yolun sonu hangi yolların başlangıcıydı bu???
......................................................................''Aylin Aylin! hadi uyan kızım'' dediğini hatırlıyorum annemin hayal meyal... elimi karnıma götürdüğümde artık bebeklerim yoktu karnım bomboş 4 aylık tekmelerin esamesi bile kalmamıştı... ''bebeklerim nerede'' annem ''çok iyiler ve çok tatlılar kızım''... peki ama neden herkesin yüzünde o garip tebessüm vardı nedenini soramadan bedenim narkozun etkisine yenik düşmüştü... bilincim yerindeydi içimden bi ses sürekli  ''hadi Aylin uyan artık bebeklerini sor onları yanına getirmelerini söyle''...................derken sabah olmuştu. Oysa ben uyurken bebeklerim benden çok uzaklara gitmişler... Meğer ben bebeklerimi hemen öpüp koklayamayacakmışım... Anne olmanın ilk koru düşmüştü o gün yüreğime... bebeklerimi başka hastaneye sevketmişler benden 1 buçuk saat uzaklıktalarmışşşş... hani ben anne olmuştum hanii??? çocuklar biyere giderken annelerinden izin istemezlermiydi??? benden izin almadan nereye gittiler???
Onlar bana gelemiyorsa ben onlara gidebilirdim bu inançla o gün dikişlerimin inanılmaz acısına rağmen bi an önce yürümeyi kafaya koymuştum bi kere... başardım hastaneden çıktık ama uzun yolculuk yasaktı!!! Allahım ne yapacaktım ben şimdi?? onları bi an önce görmem lazımdı... Çok iyi hatırlıyorum abimler bebişlerimin yanından gelmişler ve bana göstermek için fotoğraflarını çekmişler inanabiliyomusunuz ben bebeklerimi ilk fotoğraf karelerinde gördüm ve tanıdım... kısa günde 40 kere açıp açıp bakıyodum neredeyse makineyle yatıyodum diyebilirim... Aradan 1 gece daha geçmiş ve ben hala bebeklerime kavuşamamışken eşim elinde 3 tane nüfus cüzdanını sallaya sallaya bana doğru getiriyodu... hayatımda hiç bi nüfus cüzdanı beni bu kadar cezbetmemişti :) 1 tanesi pembe 2 tanesi mavi....Anıl-Akın ve Adasu... ve hiç bi nüfus cüzdanıyla bu denli aşk yaşamamıştım...
  1 haftalık süreden sonra nihayet hastanenin önündeydik kalbim deli gibi çarpıyordu yeni doğan odasının kapısı açıldı ve işte o an bütün duygularım birbiriyle dans ediyorlardı... Çok minik minniminnacıklardı gözlerime inanamadım Akın ve Adasu yanyana yatıyorlardı bakamadım, kendimi odadan dışarı attım çok korktum çookkk.. kısa bi başdönmesi ''anne bunlar yaşayamaz beni kandırdınız''..hıçkırığa boğuldum resmen bi koluma eşim bi koluma annem girmiş beni odaya doğru sürüklüyorlardı 1 haftadır onları görmek için can atan ben o an deli gibi koşup kaçmak istedim...kaderimden o anki acımdan çünkü hayat bu ana kadar çok basitti ben istediğim an acılarımı gömer ve rahatsızlık duyduğum duygulardan kaçardım... ben neden bi yere kıpırdıyamadım? neden kaçamadım???
  Heryerleri delik deşikti serumlar takılı oksijen tüpleri takılıydı içimdeki acıyla beraber işte beni ayakta tutacak ilahi duygu SEVGİ çoktan bedenimi sarmalamıştı bile... Anılımı başka küveze koymuşlar  oğlumu görmek için gözlerimi durmadan kapatıp açıyordum çünki anında gözyaşlarım gözlerimi dolduruyor ve görmemi engelliyorduuu... üçüde çok tatlı bi okadar da iç parçalayan bi haldeydiler... Akın ve Adasu'yun durumu iyiye gidiyor fakat Anılım yaşam mücadelesinde bi hayli zorlanıyordu, dr. ona MUCİZE BEBEK derdi... Birgün Anıl bi anda kötüleşti hemşireler başına üşüşmüşler boğazını aspire etmeye uğraşıyorlardı zavallı yavrumun ağlama seslerini duydukça çılgına dönüyordum... elimden hiç bişey gelmiyordu öylece ağlayıp onları seyrediyor ve dua ediyordum birazdan herşey normale dönmüştü '' noldu oğluma'' diye sorduğumda hemşireler ''solunum güçlüğü çekti tıkandı aspire ile temizledik '' deyip çıktılar... Ne demek istemişlerdi Anıl neden solunum güçlüğü çekmişti??? aspire nedir?? bi daha o aspire dedikleri şeyden yapacaklarmı acaba??? geçmişmiydi oğlumun hastalığı aspire edince??? hiçbişey anlamamıştım küvezin penceresinden elimi soktum ve o miniminnacık parmağından tutup şunları söyledim oğluma.....
 ''olmaz oğlum beni burada böyle yarım bırakmayacaksın, güçlü olup direnip savaşacaksın ben hep senin yanında olacağım, bırakma beni bırakma elimi nolursun. Bak bizi dışarda çok güzel bi hayat bekliyo sizi çok seviyorum eminim sende beni çok seveceksin.seninle çok güzel günler çok güzel anlar yaşayacağız oyunlar oynayacak, sahilde koşacak, parklara gidecek hep eğleneceğiz.... çok ama çok iyi bi anne olacağım söz hadi sende bana söz ver, bizi buradan sensiz göndermeyeceksin''..... İşte biz o gün o an birbirimize söz verdik birbirimizi bırakmayacağımıza...
   20 günden sonra nihayet evimizdeydik. "Herşey bitti oh artık evimizdeyiz işte kuzularım, burası bizim evimiz, yuvamız hayatımıza hoşgeldinizzz..."
   Aradan 6 ay geçmiş ve bebeklerimiz büyümüştü çok yorgunduk ama çokta mutluyduk... Akın ve Adasu herşeyi hızla yapmaya başlarken Anıl başını bile tutamıyordu. Rutin çocuk doktoru muayanemizde dr. Anılı evirdi, çevirdi ,kaldırdı, orasını burasını inceledi ben hala bi anormallik olduğunu bilmeden doktoru izlerken dönüp bize ''Anılın beyin tomografisini istiyorum''dedi.şok oldum ''neden!!!'' diye sorduğumda anılım kafa kontrolünün zayıf olduğunu ve bunun normal olmadığını söyledi. Eve geldiğimizde ben kabullenemedim ''olmaz benim oğlumda hiç bişey yokk ben çektirmem o tomografiyi'' dediysemde 1 ay sonra pes etmek zorunda kaldım. Anılın ağlama krizleri gitgide artıyor ve çocuğum acı çekiyordu. Tomografiyi çektirmeye giderken yüreğim sıkışıyor nefesim daralıyordu neydi oğlumun hastalığı????   ''SEREBRAL PALSİ'' dedi doktor...''çocuğunuz beyin kanaması geçirmiş, çocuğunuz yaşıtlarının yaptığı şeyleri yapamayacak, çok çaba sarfedeceksiniz gerisi allaha kalmış'.'Bütün duvarlar üzerime yıkılmış, dünyam kararmıştı...
  Yol boyunca Anılım kucağımda ağlıyordum... içimde bi sürü cevapsız sorular, yüreğime saplanmış binlerce ok ve büyük bi belirsizlik vardı... dipsiz bi kuyuya düşmüştüm büyük bi hayal kırıklığı... ben hiç böyle hayal etmemiştim, yavrumun hep acı çekmesi gerçeği dayanılmaz bi duyguydu... napacaktık biz?? nasıl geçerdi bu dert acaba bu bi kabusmu?? uyuyup uyansak geçermi ki?? Geçmedi 9 yıldır ben ve yavrum bu kabustan hiiiç uyanamadık bu kabus artık bizim gerçeğimizdi... aldık iğneyi elimize bu iğneyle kuyumuzu kazıp çıkmaya baş koyduk... Anılımla en büyük hayalimiz Anıl küvezde yatarken o gün birbirimize vermiş olduğumuz o yaşam savaşını kazanmak ve o sahilde elele yürümekkk......
MEĞER NE ÇOK YANARMIŞ CANI İNSANIN, BAKTIĞI YERDE GÖRMEYİNCE GÖRMEK İSTEDİĞİNİ...!

4 yorum:

  1. aynen oyle canim gormek istediklerimiz cok ve olucak isallah hepsi...seni cok cok iyi anlayan bir anne olarak yazdiklarin icin tesekkur ediyorum.hepinize sabir guc ve azim diliyorum.anil cok sansli boyle guzel bir ailesi oldugu icin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cnm sağol beni bitek sizler anlıyosunuz zaten gerçek anlamda yanımda olduğunuz için çok şanslıyım :)

      Sil
  2. Rabbim bu özel çocukların anneleri olmayı bizleri layık gördüğü için çok şanslıyız. bir çok hareketleri eksik de olsa bir gülümsemeleri dünyalara bedel...

    YanıtlaSil
  3. Dikkat.

    Bu Asa sigorta şirketi olduğu için, tüm özellikleri riayet türünü sigorta, biz de çalışmak için denizaşırı veya kişisel iş için seyahat için vize dışarı sigortalamak ne, sen biz kişisel şirket kurmak için ülkeden dışarı seyahat etmek bir kredi ihtiyacınız varsa Seçtiğiniz herhangi bir ülkede yerleşmek için seyahat etmek size kişisel vize veya aile vizesi sağlamak için yetenekli. Firmamız size 28 yıl Maximo süresi geri ödeme için bir emlak inşa, bu yüzden eğer ilgilendi, lütfen şimdi uygulayabilirsiniz.

    Size seçtiğiniz herhangi bir ülkede, kişisel iş başlatmak için herhangi bir miktar kredi yeteneğine sahiptir, bu nedenle herhangi bir ülkeye seyahat için vize gerekirse, lütfen bu e-postayı başvurun: visaagency040@gmail.com ya da bir kredi ihtiyacınız varsa başlamak için finance_institute2015@outlook.com: kişisel şirket kadar lütfen bu e-postayı temas

    Firmamız bu bilgi feryat uzmanlaşmış.
    (1) denizaşırı seyahat için vize veriyoruz.
    (2) Biz bireye% 2 faiz oranıyla kredi, kişisel iş başlatmak için vermek.
    (3) kara mallarını sigorta.
    (4) ev mallarını sigorta.
    (5) oluşturmak ve aylık taksit ödeyerek bireysel ucuz miktarda dışarı satış.

    Eğer ev veya aylık taksit ödeyerek herhangi bir emlak satın almak istiyorsanız, firmamız herhangi bir sorun olmadan seçtiğiniz herhangi bir süre ve seçtiğiniz herhangi bir ülkedeki bir tane almak için yeteneğine sahiptir.

    YanıtlaSil

her türlü yorumunuzu bekliyorum...